(Uzun bir yazı oldu, hatta yazı dizisi... İnternet gazeteciliğinin dünü ve bugünü hakkında -kendimce ve önemli gördüğüm belli konularda- yorumlar yaparak mevzuyu irdelemeye çalıştım. Uzun oldu, uzun sürdü ama değdi doğrusu. Yılların birikimi.)
Radikal Online..........
Biliyorsunuz son yıllarda çoğu gazete ve medya sitesi, internet kullanıcı yorumlarına izin veriyor. Yani okurlar olarak bizler de haberlere yorum yazabiliyor, oylayabiliyor, tartışabiliyoruz.İlk bakışta kulağa hoş gelen bu yapılanmanın bir noktada dönüp dolaşıp düzenli okuru soğuttuğunu ve tövbeli ettiğini hiç düşünmüş müydünüz peki?
Neyse ki bunu düşünüp dile getirenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Hiç değilse bu konuda yalnız değilim bari :)
Bu incelememde özellikle Radikal Online üzerinden konuyu açıklamak ve genişletmek istiyorum.
1999-2002 aralığında Radikal gazetesini düzenli olarak takip eden biriydim. Kısa bir dönem boyunca da olsa Türk basın-yayın hayatında iyi şeyler yapmış olan Yeni Yüzyıl gazetesinin kapanışından sonra okunmak amacıyla çıkan, iyi yazıları olan, yabancı basın haber ve yorumlarına (boyalı basına kıyasla) geniş yer veren, tercih edebileceğim bir gazeteydi Radikal.
Bilişim sektöründeki gelişmelerle birlikte, düzenli bir şekilde güncellenerek internetten gazete ve haber takibi mekanızmasını devreye sokunca; daha çok internet üzerinden okunmaya başlandı Radikal. (Pahalı oluşu, her gazete satılan yerde bulunamayışı gibi faktörler de bunda etkili oldu bence.)
Zamanla karikatürlere kadar herşeyi internet sitelerine aktardılar ve olayı iyice geliştirdiler. Üstelik bu yolla yazar arşivlerine ulaşmak, okuyamadığınız eski makalelerine ve geçmiş haberlere bakmak, aralarından istediklerinizi saklamak ve geri çağırmak çok daha kolay ve zahmetsizdi.
Ne var ki bir türlü "Tamamdır, oldu bu" denmiyordu; illaki genleşme devam etmeli! Bir dönemden sonra yetinmeyip okurlara yorum yazma imkanını da devreye soktular. Ve bu noktadan sonra pek çok şey adım adım şirazesinden çıkmaya başladı. Kısaca ve maddeleyerek açıklamaya çalışayım.
Aşama 1) Köşe yazılarının altına, sanki o an yazarla bire bir sohbet ediyormuş gibi; "Bak kardeşim!" veya "Sayın XXX" diye başlayarak döşeyenler (tersleme ve hakaret anlamında "döşeme"), akıl verenler, küfredenler... Özellikle bazı köşe yazarlarının neredeyse her yazısında sık sık denk geldiğimiz "Sizi çok seviyoruz, iyi ki varsınız" şeklindeki ikiz, üçüz, dördüz, beşiz tekrar mesajları... Dahası gönderilen yorumları okuduğunuz zaman, çoğunun yazıyı ya hiç okumadığını
ya da ilk birkaç cümlesinde kaldıklarını görüp yorum okumaktan, hatta bazen böyle bir siteye üye olmaktan dahi rahatsızlık duyabilirsiniz.
Türkler'in Türkçe'den gittikçe bihaber (habersiz) olmaya başladığını, terbiyedeki kopuşları, yanlış anladığı bir kelime/kavram yüzünden yazarın sülalesine sövenleri filan... Nadiren okuduğunuz bu yorumlar bile insanı gazeteden soğutmaya yetebiliyor. Yaşanmadan bilinmez.
Aşama 2) Bir zamanların meşhur Shockhaber sitesinin "Ünlülerin quote'ları" buluşunun, "Ünlülerin Gafları" şeklinde televizyon eleştirmenlerinin baş malzemesi olduğu; Türk basın-yayın hayatında dört koldan magazinin pompalandığı bir döneme girildiğinde; Radikal İnternet Sitesi de bu akıma uyup ünlülerin gafları modasına bodoşlama atlayarak internet sayfalarında (sağ cenahta) kendine yer bulmuş olan bu "Özlü Söz" saçmalığıyla; bünyesinde magazin haberlerine yer vermeyerek farklı bir tarz sunan Radikal'in artan magazinleşme eğilimindeki internet sitesi oldu çıktı.
Aşama 3) Türk gazete siteleri arasında, üyelerine haberlere yorum yazma imkanı sunmasıyla ilktir (diye biliyorum ben Radikal'i). Gerçi askıya alındı bir ara kantarın ucu iyice kaçınca. (Mine G. Kırıkkanat'ın Radikal'den kovulması ve sonrasındaki aylarda mesela...) Sonra tekrar açtılar yorum yazma imkanını. Perihan Mağden, Hasan Celal Güzel gibi kimi bazı köşe yazarlarının yazıları için kapadılar sonra, onlar harici için imkan sundular. Ne olduğu belli olmadı gitti.
Aşama 4) Düzenli olarak bu yorumcuların mesajlarını okumak, Radikal okurlarının aslında "radikal" olmaktan ne kadar uzak olduğunu düşündürmeye başladı zamanla. Direkt yazarın kişiliğine yöneltilmiş "Sen kimsin? Kendine bak! Satılmış!" benzeri düşük şeylerdi yazılanların çoğu... (Arka arkaya köşe yazarlarını ve haberleri okumaktan bile daha zor ve yorucudur bu yorumları okumak.)
Aşama 5) Eninde sonunda bu kadar tekrarlanan şeylerin "tesadüf" diye geçiştirilemeyeceğini ve tepede bir yere dayandığını görüyorsun.
BURADAN (Tepedekilerden) DEVAM EDELİM
---
Devamı için bakınız:
Gazete Siteleri-II (Editör Mekanizması)
Gazete Siteleri-III
1 yorum:
Eyüp Can gazetenin başına geçtikten sonra ne idüğü belirsiz bir yola girdi Radikal. Özellikle temel yazarlarına yol verildikten sonra, kalan anlamını da yitirdi. Boşluğu magazinle kapatmaya çalıştılarsa da olmadı. Üstelik bünyesinde magazin haberlerine yer vermeyerek farklı bir tarz sunan bir yayını da şebeğe çevirmiş oldular böylece. Nihayetinde 2016 Nisan'ında fişini çektiler gitti.
Yorum Gönder