21 Aralık 2019 Cumartesi

 Ruh Halim


AİLE:  "Aile gibi" ise iyi; aile adı altında "baskı, tahakküm, (fiziksel ve/veya psikolojik) şiddet, çocukların kaderini tayin hakkını kendinde gören ulvi şey"  filan gibiyse ömür törpüsü.

"Sevgi ve saygı" yoksa zaten taşınması absürd büyük bir yük.  Yıllar önce  EVLİLİK  başlığında yazmıştım: "Evlilik ve Aile, sanki bir  hayal kırıklığı jeneratörü."


8 Aralık 2019 Pazar

 Yemin Kültü


Bugün size sanal ortamda yaşadığım gerçek bir olayı anlatayım mı?

Daha önce bunu blogumda da yazmıştım: Bir dönem yoğun olarak online strateji oyunları oynuyordum,  en çok da  Travian...

Bir gün bizim birliğin yöneticisi geldi,  "Düşman bir birliğe savaş açıyoruz, herkes saldıracak! Ama öncesinde herkes görüntülü-sesli olarak yapılan online toplantıda  Allah-Kuran-vatan-namus-... üzerine yemin edecek!"  dedi.  Ben de dedim ki savaş ve saldırılarda ne gerekiyorsa yaparım;  ama yemin etmem,  ant içmem.

O gün yediğim küfür ve ayar bir yana,  beni birlikten atıp oyunda saldırı çıktıkları yetmedi;  gerçek hayatta da bulup iş yerimdeki yöneticimle görüşmüş bu manyaklardan biri,  yani gazını alamamış...

(Bu arada kendileri, tırnak içinde bütün yazdığım sıradan başlayarak, noktalı yerlere  ana-baba-bayrak-sülâle-eşler-evlâtlar-ölmüşler  ve daha nicesini de dahil ederek  tüm grup önünde yemin etmelerine rağmen;  ertesi gün barış yaptılar o birlikle.  Hatta bizim başkan kanki oldu oradaki kadın yöneticiyle...  Ama ben yemin etmedim diye senelerce sürdü bu gerçek hayata da taşan  "yemin etmeme"  konulu kan davası mevzuu.)

Şimdi bu sanaldaki olay.  Gerçek hayatta bizzat yaşadıklarımı ve şahit olduklarımı yazsam, inanamazsınız.  Bu toplumda insan olma ayarı ile ilgili bir sorun var.  Allah'ı yalnız camide hatırlayan bir toplum yazımda da aslen buna değinmiştim.  Yeri gelmişken ANDIMIZ yazısında da bakılabilir.


«Eski zaman adamlarına: "Yalan yere yemin etmeyeceksin, ve andlarını Rabbe ödeyeceksin," denildiğini işittiniz. Fakat ben size derim: Hiç and etmeyin;  ne gök üzerine, çünkü o Allahın tahtıdır; ne yer üzerine, ...,  ne de kendi başın üzerine, ...

Ancak sözünüz:  Evet,  evet;  Hayır,  hayır,  olsun. (Evet'iniz evet,  Hayır'ınız hayır olsun.)
Bunlardan ziyadesi şerirdendir.»     (Matta 5:33-37)