24 Mart 2014 Pazartesi

   GÜNDEM  Seçkiler


Twitter kapatıldı
Başbakan Erdoğan Bursa mitinginde "Twitter'ın kökünü kazıyacağız. Uluslararası camianın tepkisi bizi ilgilendirmez" dedi; akşamında Twitter'a erişim yasaklandı.   (20 Mart 2014)
(Ertesi gün DNS değişikliği ile giriş de engellendi.)

Tam bu gelişmeler olurken, bloguma Twitter ağırlıklı çeşitli alıntılar yapmakla meşguldüm.  Buyrun karmalara!)


Ergenekon'da  son salıvermelere ithafen:


Demek Ordu mağdur,  Ergenekon yok,  tek suçlu da cemaatmiş.
(@MUSTAFATOLGAK, 10 Mart)
Bütün bir şaibeli ilişki ağı geçmiş somut suçlardan yargılanmazken,  dava "darbe girişimi"ne indirgenirken alkışla, sonra  "niye böyle oldu?"
Davanın tek meşruiyetini "darbe" yaparsan, sözcüğü anlamından iyice koparıp saçma bir "demokratlık" güzellemesi yaratırsan  buraya çıkarsın.
(@semioticus, 10 Mart)

Salıverilenler, doğaüstü güçleri olan canavarlar değil. Varolan koşulların getirdiği gücü,  suç için kullananlar.  Koşulları yoksa,  "0"lar.
(@FIRATEREZ)

Ev arkadaşımın Oxford dan BA, MSC, PHD si var ama adam İ Başbuğ u ziyarete gidip Levent Kırca yı politik olarak ne kdr çok sevdiini söylüor
(@sirayzek)


Gizli Dinlemeler  ve  "Paraleller"
Başbakan Erdoğan ile oğlu-kızı,  medya patronu,  Rıza Zerrab ile Muammer Güler,  Egemen Bağış  ile bir gazeteci ...vesaire.  Kurumlar, kuruluşlar...  Cümlesi dinlenmiş.
Açık usulde hiç kimseyi dinlemeyen bir devletin,  vatandaşını gizli dinlemedeki bu şehveti ne ilginç!  TR siyaseti, hukuk değil 'taciz konusu'.
(@CneytOzansoy)


Bizler, bu hükümetle başa çıkmak için fazla saf, romantik ve iyiydik.  Layık oldukları muhalefeti buldular.
Dinsizin hakkından imansız gelir!  (@mtcsssyyh)




.............................Egemen Bağış
Gazeteci Metehan Demir  ile  Bakara Suresi  çevresindeki telefon geyiği dinlemeye takılmış.  (Silinmezse: Video)

..... Sabahın 5'inde Kur'an'dan ayet "çakıp", aldığı retweetleri sayan bir adamı  AB Bakanı ve Başmüzakereci yapmışlar.  Nah girersin AB'ye!
(@HektorVartanyan,  18 Mart)

..... Bu dinleme de kamu yarari?
1) Politikaci-gazeteci bu kadar yakin olmali mi?
2) Din istismarinin aciga cikmasi.  Bu iki neden yeterli degil mi?   (a)
Asker, din, polis, siyasetciler, erkekler, ve bunlara "haklisiniz" demekten öteye gidemeyen medya  bu halkin canini yakti.  Tutulacak yer yok.
(b,  @GuPoyraz)

RTE
(Başbakanın Eskişehir mitingindeki gafına ithafen)
"Evlatlarıma helal lokma yedirmedim"  dedi Habsburg.
Ben demedim, dış güçler beyin dalgalarıma girdiler der yakında.   (1,  Shlomo Hayim,  7 Mart)

Osmanlıdaki kulun, Cumhuriyette dahi, İslam sosuna batırılmış sadaka ve rüşvet zihniyetini devam ettirmiş olması tarihin tekerrürüdür.   (2)
Genlerinizde var. Asmak, kesmek, öldürmek, işgaller, medeniyetlere çöreklenmek,  tecavüzler...  (3)


Bir makale:   Berkin  ve  Başbakan
Halil Berktay - 16 Mart 2014,  Serbestiyet.com.   Okuyun mümkünse.


Ağlayan Medya Patronu
Başbakan ve Milliyet-Vatan grubunun patronu Erdoğan Demirören arasındaki bir "tape"de, ağlayan bir medya patronumuz olduğunu gördük. Barış görüşmeleri hakkında 28 Şubat 2013'te "İmralı zabıtları" manşetiyle çıkan, görüşme içeriğinin sızdırıldığı Milliyet haberi için BB RTE'nin "rezillik, alçaklık, kepazelik, adilik!" ifadelerini kullanması ile ağlamış yaşlı patron.

Patronlar bu kadar kolay ağlayıp büküldükçe, iktidarın daha fazlasını da yapma imkanını bulduğu kesin  :)

Ağlayan medya patronuna acıyacak değilim.  Ben habercime karışamam üstelik de bu tam bir haber deyip dik dursaydı ya.
(@kasikcitelatar, 6 Mart)


Bir Kaza  ve  "takdir-i ilahi" boşvermişliği
Sirkeci-Harem seferini yapmaya hazırlanan arabalı vapurdan denize düşen araçtaki 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz hayatını kaybetti.   (Araç, henüz kapağın üstündeyken feribotun hareket etmesi sonucu otomobil denize düşüyor ve açık pencere kenarındaki küçük kız sanırım denize düşüyor,  çırpınıyor ve ölüyor.)

..... Geminin kaptanı,  kapak kapanmadan hareket ettiği için;  araba, vapurdan düşüyor ve belediye başkanı "Olur böyle şeyler, görünmez kaza" diyor. / Ya sizin azıcık sorumluluk duygunuz, azıcık vicdanınız, dürüstlüğünüz yok mu be?  Bu ülkede hatanın sorumlusunu cezalandırmak neden imkansız?
Bir de ölen küçük kız için "Zaten lösemiydi" demişler.  Bu ülkede konu ne olursa olsun farketmiyor.  Bu ülke;  hata sahiplenilmeyen bir  AHIR!
(@nickimideistrdm,  17 Mart)



Atatürkçüler  (Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği)  Fethiye'de HDP'ye yönelik saldırıları savunmuş.
(Her şey normal seyrinde ilerliyor yani.)
Dibine kadar aslen kemalist Medya,  Karikatür,  Mizah,  "sanat", "akademi",  Ekşi Sözlük gibi hesapta  "entel"  cemaatleri; manyak,  ne oralı ne buralı asalak bir kitle oluşturdu. (@canarkadas)

Tuzukurular politika yapmaya kalkıp solculuk oynayınca böyle oluyor işte. Fütursuzca Kürtler'e  "öl"  sana da  "bas-geç" diyebiliyorlar.
(@dreamsact)



Reşat ÇALIŞLAR'dan  İnciler:
Batı Bloğu dediğimiz şey, gerçekte, bir "estetik bloğu"dur. Demokrasinin değil, estetiğin ve yaşam kalitesinin zirvesidir Batı.   (1)
"Dünya lideri" ve "kainat imamı", aynı "mantık" (?) paralelinde kavramlar.  Komikse ikisi de komik,  normalse ikisi de normal.  (2)

Kemalizm, tepeden inmeci,slogancı,yüzeysel olduğu için kaybetti. Tepeden inmeci,slogancı,yüzeysel bir Osmanlıcılığa da gerek yok.   (3)
İlginç, değişik fikirler olmadan, eski kalıplarla, Türkiye bir sıçrama yapabilir mi sence?  (4)
Türkiye'de sosyal medya, kendimi bildim bileli, "Türkiye ortalamasına zıt" görüşleri olan kişilerin çoğunlukta olduğu bir  "yapay ülke"  gibi.  (5)

20 ve 21 Mart 2014  tarihli paylaşımlarından alıntılar:
Kemalistler, delirmiş olmayan herkesi "bölücü, şeriatçı, hain" ilan etmişti. Yeni sistem de,  delirmiş olmayan herkesi  "paralel"  ilan ediyor.

..... _ Dün Kemalistlerin prof'ları vardı. Bugün AKP'nin prof'ları.
13 sene öncesine kadar, yani tokmak ellerindeyken; "Atatürk'e hakaret" vb. gerekçelerle, onlar da aynı baskıları sansürleri yaptılar. Atatürk rozetinin yerini Rabia işareti aldı, tek tip düşünce aynen devam ediyor.  (bkz)

Aynı partiyi,  hem  "şeriatçı,bağnaz,yobaz"  diye
hem de  "baksanıza,  dine saygıları yok"  diye suçlamak ne kadar mantıklı?

Hırsızlığı sorun olarak görmeyen bir "inanç çizgisi"ni benimsemiş biri, "Neden benim değerlerimle dalga geçiyorlar,  ne hakla?"  diye sormamalı.
Hırsızlığa hırsızlık diyemeyen kim varsa, "Darbeye darbe demek gereklidir"  diyip duruyor.

"Paralel yapının en büyük oyunu deşifre oldu"  ne demek abi?  Bi kere paralel yapı ne? Adını koy,somutlaştır,kimdir nedir hangi güçtür açıkla. Daha ismini bile koyamadığın soyut varlıklarla, bir anlamda kafandaki hayaletlerle bir savaşın var.  Buna destek istiyorsun.  /  Kurtul o zaman "paralel yapı"dan.
Çık AB'den, çık Nato'dan, ekonomi diye bişey kalmasın. Kültürün sanatın zaten yok.  Kuzey Kore yap burayı.

Bu ülkedeki hiçbir toplumsal kamplaşma; "bölge" ve "hemşehrilik" kavramlarından bağımsız olarak,  somut ve reel bir analize tabi tutulamaz. / Hangi parti söz konusu olursa olsun; köy kahvesi düzeyinde siyasetten, belediyecilikten, "köy kahvesi devlet"ten artık kurtulmak gerekiyor.  /
Mesela Demirel:  Tepeden tırnağa, Türkiye'nin vasatlığını, yani "ortalama değerleri"  simgeleyen biri.  Tek "ortalamadışı" yönü,  çocuğunun olmaması.

Dağılmış, yıkılmış, senden daha güçsüz yerlerde etkili olmak "dış politika başarısı"  değildir.  Gücün merkezlerinde etkili misin?  O önemli.
Senin Türkiye'nin metropollerindeki dışlanmış kesimlere kazandırdığın özgüven,  dünyayı ilgilendirmiyor.  Bu  "içedönük"  bir başarı öyküsü.

"Batı Bloğu"  ile  "Rusya-Çin-İran ekseni" arasındaki tercihteki kritik nokta şu: Ne kadar "uzun vade"yi düşünerek yön belirliyoruz?
Türkiye'nin önümüzdeki 10-15 yılda yaşayacağı süreçler, hayal gücü en gelişkin olanlarımızın bile tüm algı sınırlarını zorlayacak.

o---o


Kendi çocuklarını öldüren ülkelere Doğulu,
Kendi çocuklarının refahı için başkalarının çocuklarını öldürenlere de Batılı denir.
  (@Ljiljantr)


Şiir isteyen var mı?  Yok.
Teorik fizik isteyen?  Yok.
Birlikte tefekkür isteyen?  Yok.
Siyâset isteyen çok.
Onu da ben istemiyorum  :D
(@SelcukBekar)

............ _bütün bunları birbirinden ayırırsan hiçbirinin istenecek tarafı kalmaz ki.. Ondandır.   (FIRATEREZ)



Sezen Aksu  ve  Yılmaz Özdil
Irkçı Yozdil,  Sezen Aksu'yu  cemaatçi olmakla yaftaladığı bir hedef gösterme yazısı yazmış.  Zekanın zerresini barındırmayan bir diğer havlama yazısı daha.

"Bu gazeteci efendi, kendisini memleketin ASIL sahibi sanan bir "zümre"nin sempatizanidir ve bu "zümre" her zaman basa beladir.

Bazi insanlar 7/24 hain! Her saniye zehir püskürtüyor, her saniye kötülük planliyorlar. Üstelik bunu,  gazetecilik diye yutturuyorlar.

Bugüne kadar bütün yaptiklarinizi/yazdiklarinizi toplasak Yilmaz Özdil,  tamami bir Sezen Aksu dizesi etmez!
Hayat sizi çürüge çikardi."
(Naim Dilmener)


_AKP karşıtlığının tutarli bir muhalefet icin yetersiz olduğunun en güzel örneği.   (@pinarkarats)
_ N.D.:  Elbette yeterli degil.  Herifler muhalifiz diyorlar ama kafalarinda gezen hep kendi iktidar planlari.
.......... _ayrica,  acilima destek olmak,  "gencecik cocuklar olmesin" demek neden hata olsun ki mesela?  Bu mu AKP yalakaligi?  (@ural_kemal)

---- > Yilmaz Ozdil,  Sezen Aksu'yu yazmis.
"Dönek"  diyor vesaire...
Populizm her yerde.
"Zekice"  bir yazi degil onu soyleyeyim.

Yilmaz Ozdil tipik  "güç bizde, vezir de ederiz rezil de"  yazisi yaziyor.
Dikkat etsin.
Güç ölümcüldür.
Bu avam tiplerin fanatik bagimlilari var.  karsi olduklari sey avamlik degil cunku.  Takim tutarlar.  Vur abi kir abi. Hep ayni   (1)
Arabesk kültüründeki kirlilik ile tüm bu siyasi / sosyal kirlilik arasında ne çok benzerlik var.
(2,  Fazıl Say)  < ----



          İsrail - İran - Türkiye - Ortadoğu
Acaba halihazırdaki İsrail yönetimi, İran tehdidinin azalmasını gerçekten ister mi?
Zaten asıl çekişme İsrail ile TC arasında. Daha doğrusu İsrail sağı ile Neocon.   (1,   @FIRATEREZ'den alıntılar)

Ertuğrul Özkök,  bütün umudunu  TC'nin İran ambargosunu delmesinden kaynaklanacak tepkiye/yargılamalara bağlamış. Geçmiş olsun, o iş bitti.. ABD'nin İran ambargosunu gevşetmesiyle  (olasılıkla TC'nin baskısıyla)  kadük oldu.
Ertuğrul Özkök:  "Gezi'ye orayı kirleteceğim duygusuyla gitmedim." Senin evinden dışarı adım atmaman lazım.   (2a, 2b)

Bir müslüman Türk ütopyası olarak Türk / Kürt federasyonu.
Bir enternasyonalist Türk ütopyası olarak Acem / Kürt / Türk / Arap Federasyonu.  (3)

Kıçıkırık, dandik ve ezalı ülkeniz  insanlığın kurtuluşu. Samimi, insan ve ihtiyaç sahibi olduğunuzdan,  ne diyeceksiniz diye bekliyorlar.
_Ortadoğu barışı ve oradan da daha iyi bir Dünya kurulması için Türkiye'nin bir sorumluluğu olduğunu söylemeye çalışmışım  :)    (4,  13 Mart)


Acayip değil mi? Laikçi/Gezici muhalefetin nefret objesi cemaat, ortaya çalıntı kirli çamaşırlarla çıkınca, baştacı oluverdi..  (5)

Siz yanılgılarınızı besleyen tiyatrolar izlerken,
"bu bir tiyatro" diyene kızıyorsunuz. Olan biten bu.  (6)

(Çankaya'da  AK Partililer'e saldırdılar  videosu  üzerine)
"Bu Faşistler bu mahalleye giremeyecek!"  Faşiste gel!  (7)

"Twitter yasağı"  bombası da provokasyona yaramadı,  fos çıktı..
Geziciler yasta,  sesleri çıkmıyor.   (8,  21 Mart)

Tüm siyasi stratejileri, insanları sokaklara dökmek üzerine kurulu bazı iki yüzlülerin timsah gözyaşları kimseyi kandırmamıyor.   (9,  25 Mart)

----------------------------------------------------------------------------------


"Araç olarak kullanılanların çapsızlığı bizi gaflete sevketmesin,  arkada kini için dünyayı mahvetmekten çekinmez birileri var."
(Hüseyin Hatemi,  19 Mart)


Başbakanımı ne hakla dinlerler! karikatürü --->

"Biz bürokrat mutlu olsun diye eskort'a 2000 dolar veren adamlarız,
bizi niye üzüyosunuz?"
Reza  Zarrab

Ben çocuğumun üzülmesini istemiyorum diyen Ebru Gündeş'e yardımcı olalım lütfen,  kimse çocuğa  'senin baban bir pezevenkti yavrum'  demesin!   (@gulenonal)

75 milyon insanın köpek gibi çalışıp kazanarak ödediği vergiyi, 3-5 bakanın keyfince kullanmasını nasıl denetlersin sen ya Ey Sayıştay?
(@sunigundem,  9 Mart 2014)


İki eski yazıma bakınız vererek bu bölümü bitiriyorum:
Google Sansürü  ve  Gündem (Haziran 2010)-II

Bu da Twitter sansürüne değişik bir bakış --->

Önce  "HELAL OLSUN HÜKÜMETE  Twitterı böyle kapatırız işte"
Sonra da  "Açıldı işte,  Hükümet Twitter'a diz çöktürdü. Onur duymanız lazım"  diyen arkadaşlar...
AÇIKLAMA BEKLİYORUM.

Artık korkuları ne ise... DNS'ler bile devre dışı bırakılmış...


Blogger,  sadece 20 etikete izin verdiğinden şunları ekleyemedim maalesef yazının sonuna,  ek olarak not düşeyim:

AB, AKP,  aile,  Ankara, Atatürk, Başbuğ, Demirel, demokrasi,  Ek$i, Hatemi, hukuk, insan hikayeleri,  İslam, kalite, kibir, köylü, Kürtçe,  magazin, makale, mantık, meslek ahlakı, müzik, para, popüler kültür, Türk Medyası,  burası Türkiye

17 Mart 2014 Pazartesi

  Candy Crush  &  Farm Heroes Saga


Soru:  Siz de arada Facebook'ta şeker patlatıyor,  meyve bahçelerine dalıp  Rancid  adlı doğa düşmanı paragözün kafasına kafasına patlatıyor musunuz?

Son zamanlarda sosyal yaşamda dahi muhabbetleri dönen meşhur iki oyundan bahsediyorum:  Candy Crush ve Farm Heroes Saga

(Linkler Facebook üzerinden açmak içindir.)

(Yandaki resim, az önce geçtiğim Farm Heroes Saga 363. seviyeden bir ekran görüntüsü)


..........Özellikle Candy Crush  cep üzerinden, tabletten, laptop, PC, anlayacağınız çoğu ortam üzerinden oynanabilme imkanı ile yaygın şekilde sosyal çevreniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız ve ailenizin oyunu kıvamında cereyan eden salgın bir eğlence halinde. Kimi ana-babaların çocuklarını ve birbirlerini ihmal edecek kadar bağımlısı olduklarını gözlemlediğim bu eğlencelik işler için King Games'i tebrik etmek gerekir.  Bu iki oyun dışında,  Bubble Witch Saga  gibi daha az oynansa da vakit geçirmelik çerezlik işler yaptıklarını da eklemek isterim.



..........Daha önce Oyunlar etiketinde de yer verdiğim, "birkaç dakikalık ara vermeler ve kafa dağıtma açısından seviye seviye geçilen kısa oyunlar"dan biri olmasının yanı sıra  benim için şahsi bir önemi de var bu Candy Crush'ın:

Bu şeker patlatma (ezme?) oyunu, bende belki de hiçbir diyet ya da doktorun, sağlık önerisinin başaramayacağı bir etki yaptı:
Kimi bölümlerinde belirip bir anda tüm ekranı saran ve oyunu kitleyen çikolata barları
(yandaki resimde görüldüğü gibi), bendeki delicesine çikolata yeme aşkını normalleştirmiş gibi gözüküyor :)

Özellikle "koruma güdüsü tersine işleyen"  kişiler için birebir tiksindirme metodu!

Son olarak 15 yaşımdan beri kilo olarak 52-57 aralığında gezinen biri olduğum gereksiz bilgisini de not düşerek bu yazımı daldan dala şeklinde noktalıyorum  :))

7 Mart 2014 Cuma

 Ülke Gündemine dair  Subjektif Yorumlar


Ergenekon Davası  zamanlarında  Kemalistler;
iktidara muhalif olanları (yani muhalefeti) eleştiren ve CHP'yi yeren herkese "Fetocu-şakirt" diye hakaretle karışık alay edenler; şimdilerde Facebook, Twitter gibi sosyal medya ortamlarında Fethullah'ın beddularını paylaşmakta!  İktidara karşı yerel seçimlerde "Yolsuzluk" videoları ile ortam dinlemelerinden medet ummakta. Dahası Cemaat ile birlikte ortak adaylara oynamakta.

Bu günleri de dördük  :)

Bu nasıl bir lanettir ki, kendi okları ile kendileri vurulmakta ancak farkında bile değiller?  (Sonra Yolsuzluk'tan vuran tarafın adayının Sarıgül olması?? AkParti'nin Ergenekoncularla dansı?)


Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduğunda, şahsı hakkında bazı kaygı ve düşüncelerimi yazmıştım. Türkiye gibi siyasetin bir değirmen öğütücülüğünde olduğu bir ülkede,  Uğur Dündar'ın bir ekran şovu ve bir kaset skandalı ile anında genel başkanlığa oturmuş bu kişinin; yeterince deneyim, kadro oluşturma ve hitabet gücünde olup olmadığı ilk şüphelerimdi. O dönem Ekşi Sözlüğe bunları yazdım diye saniyeler içerisinde neredeyse tüm enrty'lerim kötülenmişti.  Şimdilerde bizzat bu partinin kendi kitlesi içerisinde lider değişiminin şart olduğu konuşuluyor.

Bana ve benim gibilere yapılan hakaretlerin, söylenmiş kırıcı lafların hepsi sahiplerine döndü.  (görmesini bilene)


Ve  Erdoğan:
"Youtube  ve  Facebook'u kapatabiliriz.
Bu milleti Facebook'a, Youtube'a yedirmeyiz!
"
  buyurmuş.

Bu nasıl bir ülkedir ki, her daim bir SANSÜR ruhu canlı tutulmakta ve korku ile sindirmede ana silah olarak kullanılmaktadır. Üstelik ülkemizin pop kültüründe zeka ve inceliğin çok küçümsendiği de açıktır. Burada hepimizin bir özeleştiri yapması şart.


2010  senesi idi sanırım;   Atatürkçü Düşünce Derneği  (ADD)  Başkanı
Tansel Çölaşan,  Türkiye'de  YouTube'un ve Google'ın dahi kapatılmasına destek veriyordu!!!!  Özetle, YouTube'daki Ata'yı eleştiren yayınlardan ve Google'daki tarama sonuçlarından rahatsız olup sansüre destek vermiş. Şöyle diyordu: "Bizim için Atatürk bir demokrasi ve kadın özgürleşmesi sembolüdür. Bu ona saygı ile ilgilidir. Ben mahkemenin (Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi) verdiği karardan rahatsız değilim."
(Bu şahıs Danıştay eski Başkan vekili!)

Binali Yıldırım'ın  Ak Parti Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde, Google ve ilişkili yayınlar TR'den yasaklanmıştı bir dönem. Güya sebep "vergi ödememesi" idi. "Bu ülkeyi Google mı yönetecek?" diye soruyordu kendisi. Blogger ve Google Earth gibi çeşitli hizmetlere de erişim engellenmişti böylece.
YouTube ise senelerce kapalıydı zaten.  Tam açıldı derken bu sefer de Deniz Baykal'ın gizli çekim görüntüleri yayınlandı diye kapatılması için dava açılmıştı.  Yani sonuç olarak:
Bizim neslin de geriye bıraktığı zihniyet aynı olacak gibi...  (#sansur)


Ve 7 Mart'ta İlker Başbuğ serbest.
Zirve yayınevi cellatları serbest.
Erhan Tuncel  ve  Reza Zarrab serbest.
Kısacası  Hrant Dink  dışında herkes tahliye oldu.
(Dağılın!)


4 Mart 2014 Salı

 (Bed)DUA

Şu  DUA 'm  idi,
Aşağıdakiler ise bedduam:



Kadir Mevlam senden bir dileğim var. Ahım yerini bulsun,  bulsun ki benim yaşadığıma tanık olsunlar.

(YouTube'da  bir türkünün altında gördüğüm,  bir kadına ait yorum)

Peki ya benim Beddua'm?
_Beni beğenmeyen,  benden beter olsun.







YARAYI İÇİNDE TAŞIYANIN,
NEFESİ ZAHMETLİ OLUR.








* Tablo:  Dream Caused by the Flight of a Bee Around a Pomegranate a Second Before Awakening  (1944) -  Salvador Dali


Şeytan İki Defa Kandırır:  Birincisi, "Günah İşle, Tövbe Edersin"  der.
İkincisi:  Günah İşleyince de  "Hangi Yüzle Tövbe Edeceksin?"