4 Temmuz 2010 Pazar

Anna Nicole Smith


90'lara dair  en güzel şeylerden biri.  Ortaklaşılan bir sarışın:
Anna Nicole Smith.
Bugüne dek popüler olmuş diğer Playboy yıldızlarından farklı olarak, o hem etine dolgun bir kadındı hem de gerçekten güzeldi. Etkileyici bir yüzü vardı bir kere, diğerlerinden farklıydı. Fotojenikti ve ilginç (dikkat çeken)  bir hayatı oldu.
Guess marka kot reklamları ile hızla ünlenmiş; geç dönem 80'lerine ait olmasıyla, o yıllarda çocukluk-ergenlik geçişini yaşayanlar için unutulmaz olmuştur.
İlerleyen yıllarında o da Hollywood ve tesirindeki dünyada egemen olan 'Madamizm ekolü'nden ('pillow face') etkilenmiş, botoks ve türevlerinin gölgesinde ilk çıkışındaki doğal halinden uzaklaşmış, adeta plastik bir ucubeye dönüşmüştür.
Bu yazımı kendisine ithaf ediyorum.




-Çok lazımsa eğer-, gerçek adı 'Vickie Lynn Hogan'.
28 Kasım 1967'de  Texas'ta dünyaya gelmiş.
Bir ailenin tek çocuğu.
Annesi ve babası daha 2 yaşına girmeden ayrılıyor ve annesi ile akrabaları tarafından büyütülüyor. Annesi Virgie'nin başka evlilikleri oluyor filan...






















Yüksekokula devam ederken henüz 15 yaşına gelmeden okulu terk edip kendi yoluna gidiyor.
Çeşitli restoranlarda filan çalışmış,  garsonluk yapmış...
18'indeyken çalıştığı yerde tanıştığı ahçı Billy Wayne Smith ile evleniyor ve bir oğlu oluyor.  ('Oğulları' diyemiyorum maalesef, zira çocuk henüz 2 yaşına basmadan çiftler resmi olarak boşanmasa da ayrılmışlar.  Yani Anna yine kendi yoluna gitmiş.)



Gene çeşitli restoranlarda çalışmış. Bir ara egzotik dansçılığa başlamış. Konuşma ve modellik dersleri alıp yavaştan bu tarz işlere bulaşmış.

Yanda kendisine büyük şöhret kazandıran Guess marka kot reklamlarındaki ünlü pozunu görüyorsunuz.



(Resimlerin üzerine tıklatarak büyütebilirsiniz.)




























Haziran 1993'te Playboy kapak kızı oluyor. Bu çekimlerdeki diğer fotoları buraya koyamıyorum maalesef, Blogger'daki  adult (yetişkin) içeriğe girdiğinden ötürü :(

Kronolojik olarak Guess Jeans işi mi önce, yoksa Playboy mu bilemiyorum ama herhalde birbirine yakın zamanlar olsa gerek.


(Hayalim, dilediğimde bu tarz fotolar ve materyallere yer verebileceğim yeni bir site oluşturmak. Bunun için gerekli teknik bilgi ve parasal sorunlar bla bla...)
























Galiba bütün bunlar henüz olmadan, 91'de bir striptiz klübünde çalışırken; ben diyeyim 'yaşlı milyarder' siz deyin 'yaşlı kart zengin' Howard Marshall ile karşılaşıyor. Tanışıyorlar. İlişkileri boyunca Marshall ona bol bol hediyeler alıyor, sürekli arıyor ve kendisiyle evlenmesini istiyor.

Sonunda Anna ilk eşinden resmi olarak boşanıyor ve bu zengin adamla evleniyor.
  (Haziran 1994)


Ve bu tarz bi sürü fotoğraf çektiriyorlar. Yandaki gene kötünün iyisi.  Kendisini yaklaşık olarak bu zamanlarda bırakmış olduğumdan ve benim için "öncesi" ile var olduğundan; sonrasında ne yaptığından pek haberim yoktu. Bu yazıyı hazırlarken araştırıp öğrendim ki 1 sene sonra yaşlı adam ölüyor filan... Amansız bir miras davası başlıyor Marshall'ın oğlu ile Anna arasında.



Bir de bu kadının şöyle bir enstantanesi vardır bizim televizyon hayatımızda:

       Özel kanallar start alıp Show TV'nin kırmızı noktalı yayınları başladığında,  hem o erotik film kuşakları  hem de aralarında çıkan -0 900'lü-  paralı telefon hatlarının dönen reklamlarında bol bol bu sarışın afetin filmlerinden sahneler izlemeye nail olmuştuk. Hatta Korcan Karar'ın sunduğu asparagas habercilik yapan Şok isimli atv programında (yönetmeni Alper Mestçi'dir. Efsanevi Shockhaber sitesinin kurucusu, sonradan Zaga ile Şahan Gökbakar'lı tv programlarını hazırlamıştır)  kendisi ile ilgili şöyle bir haber verilmişti:
"Anna Nicole Smith adlı meşhur sarışın Amerikalı yıldız,  yılın belli dönemleri sırf eğlenmek için Edirne Genelevi'ne geliyor  ve  amme hizmeti yapıyor!"
Fotomontajla kes-yapıştırlı bir haberi piyasaya sürmüşlerdi. (Evet evet, sigara paketlerindeki folyodan gümüş elde eden aleti icat eden de yine bu programdı!)


Millet bu haberi acayip ciddiye alıp Edirne'ye sefere çıkmışçasına; "görülen lüzum üzerine" dönemin Edirne Valisi de çıkıp açıklama yaptı: "Genelevimiz bünyesinde böyle bir hanım çalışmamaktadır"  deyu!
  (Private Sözlük'ten mr joker'e teşekkürler...)





TV şovuna başlıyor.
2 sene kadar  The Anna Nicole Show'u  yapıyor fln...


O bol şişkin ve berbat makyajlı fotolarını buraya koymadım dikkat edersiniz.






2006'da Allah bağışlasın bir kızı oluyor. Hastaneye yeni doğan kardeşini görmek için gelen oğlu Daniel aniden 20'sinde ölüyor. Otopsi şudur budur... Oğlunun ölümü fazlasıyla yıkıcı olmuştur herhalde.
Bu arada bir 'babalık davası' başlıyor. Bir yanda avukatı ve sevgilisi olan Howard K. Stern 'benim kızım' diyor, diğer yanda foto muhabiri midir neyim olan Birkhead  'çocuk benim' diyor... Bir de  Zsa Zsa Gabor'un son eşi var işin içinde!...


Oğlunun ölümünden 4-5 ay kadar sonra bu kez Anna Nicole'ün Hollywood'daki olaylı ölüm haberi geliyor.   (8 Şubat 2007,  yaş 39)

İlaçlar, haplar, otopsiler... Benim asıl ilgimi çeken, yıllarca miras mücadelesi içinde olduğu Marshall'ın oğlu E. Pierce Marshall'ın ölümünden sonra sadece birkaç ay yaşaması...
Üstelik geride mirasını bırakacağı sevgili oğlu da yok.





Miscellaneous:

* Ölümünden sonra bulunan günlüklerinde,  seksten nefret ettiği yazıyordu.  (bkz.1)  (bkz.2)  (bkz3)


* Çok genç yaşta yaptığı evliliğinden bir aile fotoğrafı.

(Makyajın ve ışıkların kadını ne kadar değiştirdiğine ufak bir örnek.)




* Yandaki görselde bir örneğini verdiğim gibi,  kendisinin ilk hallerini beğendiğimi özellikle tekrar belirtmek isterim.

* Aşağıda anısına yapılan bazı videoların linklerini veriyorum.  Eklemelerim devam edebilir:






1 yorum:

canilecanan dedi ki...

Bence iki büyük şanssızlığı vardır ama.
Birincisi: Asıl popüler olduğu dönemde henüz ortada internetin olmaması. (Hakkında sanal alemde fazla argüman yok, olanlar da genelde aynı şeyler.)
İkincisi: İnternet yaygınlaştığında ise çoktan Madamizm ekolüne teslim olmuş, şişen suratı ve vücuduyla çoktan kendisini kaybetmişti.

Bu saçma sapan şöhret yalanlarından arınıp tekrar o doğal haline, muhteşem yüzüne ve nü çekimlere geri döneceğine olan inancımı ölene kadar hep korumuştum.