7 Şubat 2009 Cumartesi

ERGENEKON Yazıları-III

Kişisel Yorumlarım:
Bu ülkede askere hiçbir şey olmaz.
Sözüm,  görevini kötüye kullananlara gitsin.

Çeyrek asırdır bir PKK sorunu bitmiyorsa bu ülkede,
mutlaka değerlendirilmesi gereken bir sorun vardır demektir. _____________________________________________________

Neler oluyor Türkiye'de?

Savaşın devam etmesini isteyen bir derin devlet,  etnik temizlikçiler,  ülke gelirlerinin ezici çoğunluğunun gittiği bir savunma sanayi;  ve doğudaki çatışmalarda erlerin silahları patlamıyor ha?  Defalarca basılan karakollar basılmaya devam ediyor bu arada.

Neden kimse yargılanmıyor?
Hakkında  Susurluk  ve  Ergenekon davaları  dahil  ciddi iddialar olan,  Ergenekon olayları sürerken intihar eden  Albay Abdülkerim Kırca;  hakkında süren davalar olmasına rağmen  16 sene boyunca mahkemeye çıkmamış, çıkarılmamış.  12 sene bir davasının soruşturması sürmüş,  4 yıldır da yargılanacak mahkeme aranıyormuş.
Şimdi bu nedir?

Peki Şemdinli'deki olay neyin nesiydi?
Bir askere ceza verildi diye duyduk önce.  Sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt  dava sürerken çıkıp  "İyi çocuktur"  dedi.  Verilen karar düştü ve dava Askeri Mahkemeye yönlendirildi.  Oradan da elbette "beraat".
Bu kadar.  İşte budur.


Peki aynı ülkede başkalarına ne oldu?

* Savcı,  Bülent Ersoy'un peşini bırakmadı.  Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Bülent Ersoy'un beraat kararını temyiz etti.
“Tıbben çocuk doğuramayacak bir insanın  Türk annelerini  provake etmesi”
ile suçlandı.  Bülent Ersoy'un,  mal varlığını Mehmetçik Vakfı'na bağışlamaması bile temyiz sebebi edildi.  "Düşüncelerini sebepsiz yere ifade etti"  denerek yeniden dava açılması istendi.

(Bülent Ersoy,  bir televizyon programında söylediği  "Çocuğum olsa askere göndermem"  sözleri nedeniyle halkı askerlikten soğutma gerekçesiyle  9 aydan iki buçuk yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davadan beraat etmişti)    (bkz:  Savcı,  Bülent Ersoy'un peşini bırakmıyor)

(İncir çekirdiğinden böyle baba baba iddianameler hazırlayan ulusalcı savcılarımız;  tahammülsüz,  maymunlardan geldiğimizi kanıtlar gibi milletin gözüne soka soka çıkışlar yaparken;  varın aynı orantıyı devlet meselesi addedilen olaylar konusunda, derin devlet hususlarında,  hukukun üstünlüğü zırhını kuşanarak yaptıklarında  DOĞRU ORANTI  ile  kendiniz bir hayal edin.)

* Aysel Tuğluk  1,5 sene hapis cezası aldı.  Suçu şunu söylemek:
Sayın Başbakan  "PKK’yı terörist ilan edin sizinle görüşelim"  diyor.  Bununla mesele çözülmez.  Sizin terörist olarak nitelendirdiğiniz insanlar kimine göre de kahramandırlar.


Sol ve Medya

Peki ya  CHP'nin ve Türk solunun  Ergenekon konusundaki yaklaşımına ne demeli?   Ya bunların medya ayağını oluşturanlara?
Bir şey demeye gerek yok.

"17 bin 500  faili meçhul dosyanın olduğu bir ülkede,  insanı şok eden siyasi suikastlerin periyodik biçimde gerçekleştiği bir atmosferde şaşırtıcı olan,  Ergenekon davasını önemsizleştirmeye çalışan solcuların varlığı."

"Diktatörleri askerler,  politikacıları gazeteciler devirir.  Yıllardır kokuşmuş ve dar alanlarda süren ülke siyasetimizi,  bu ülkenin merkez medyasına borçluyuz biraz da"  diyordu  Ahmet Altan.


Hurşit Tolon Paşa

Delil yetmezliği sebebiyle Ergenekon davasından dün tahliye edilen  Hurşit Tolon  ile ilgili bir anekdot düşmek istiyorum burada.  Cumhuriyet mitingleri üzerine kendisinin bir konuşmasını izlemiştim geçmişte.  Kişisel yorumum şu:
Bu ülkede  bağnaz dinci kesimin kadına yaklaşımı ile,  koyu Kemalistlerin kadına yaklaşımı arasında temelde bir fark yok.  O kadar çakışıyorlar ki hatta birbirleriyle!

Birinin derdi:  Kadını kapatmak,  türban veya çarşafa sokmak,  tek telini göstertmemek.  Diğerinin derdi:  Kadının kafasını açmak ve yakasına Atatürk rozeti takmak.  İşte bu kadar!  Kadın = Beden.
Kadının adı yok,  kişiliği yok,  kişisel tercihleri yok.   (Varsa da yok sayılıyor)

Tuhaf bir şekilde aynı kadın,  ekonomik hayata da katılıyor bizde.  Para kazanıyor yanii. Arap ülkelerinden farklı olarak daha yüksek eğitim de alıyor. Ama sonra dönüyor dolaşıyor,  oralardaki kadınlarlardan daha meşakkatli yollardan geçtikten sonra,  onlarla aynı değerler potasında tartılıyor.
Bu söylediklerimden ve  (sözde)  kadın adına sürdürülen bitmez siyasi tartışmalarımızdan pek çok sonuç çıkartmak mümkün.


Yazımı,  geçenlerde bir sitede gördüğüm kısa Ergenekon yorumu ile tamamlıyorum.
"İktidarda olan hemen her partinin varlığından haberdar olduğu bir oluşumun  (derin devlet) ,  bu dönemdeki iktidarın menfaati gereği,  ülke gündemi ve ekonomisine ciddi hasarlar bırakmayacak ölçüde, şimdilerde etkisiz kişiler üzerinden yürüttüğü ve açığa çıkardığı operasyondur nitekim Ergenekon.
Şaşkınlıkla izlemiyoruz.
"
(rotinda  /  20.09.2008,  Private Sözlük)
_________________________________________________________



(bkz:  ERGENEKON Yazıları-II)

Hiç yorum yok: