20 Haziran 2009 Cumartesi

 ERGENEKON,  Mavi Akım  ve  Kamer GENÇ


İlk bakışta "Ne alaka?" gibi durabilir bu üçü. Bence alakalı ve benim kişisel olarak aralarında bağ kurduğum bir üçlü. Özellikle son bir kaç yıldır yükselen 'darbe' ve 'Ergenekon' patırtısına bir de 'enerji sorunu' eklenince; bunu burada kişisel eklentilerle beraber paylaşmak istedim.

Üniversitede eve çıktığım yıllar,  bir de  İzmit-Gölcük merkezli  büyük
99 depremleri ile birleşince,  geceleri fazlaca televizyon izlemeye başlamıştım.  Zaten ezeli uyku sorunları olan  ve  gece yaşayan biri olarak o dönem en çok izlediğim kanal  TBMM TV  oldu desem yalan olmaz.  İlk bakışta sıkıcı/tuhaf gelebilir ama o dönem Kamer Genç ve bazı nev-i şahsına münhasır şahsiyetler Meclis'teydi.  Tam  "çiçek sulama"  zamanlarıydı,  mizah açısından ortam oldukça tatmin vericiydi.

Neyse... İşte o günlerde Meclis'te uzun uzun tartışılan bir konuydu bu "Mavi Akım Doğalgaz Projesi".   O dönemin Refah-Fazilet Partili milletvekili konuşmacıları ve DYP'nin nev-i şahsına münhasır seçilmişi Kamer Genç  bu projeye karşı çıkıyor,  (âmiyâne tabirle) kazıklandığımızı,  Dünya'nın en pahalı doğalgazını satın aldığımızı, çevre kirliliği  ve  temiz-rahat ısınma gibi nedenlerle bir yandan halkı doğalgaza teşvik ederken  bir yandan da vatandaşça ödenemeyecek yüksek ücretler talep edildiği gibi şeyler...



Tabi biliyorsunuz bizde Meclis konuşmaları laf olsun diye yapılır. "Kabul edenler/Kabul etmeyenler" denir ve o ceylan derisi koltuklarda oturan herkes, (milletvekili oluyor bunlar) partisinin tarafına göre el kaldırır/indirir.


Velhasıl,  iktidardaki koalisyonun bastırmasıyla,  Rus  GAZPROM  ve
bir İtalyan şirket ortaklığıyla kurulacak  Mavi Akım Projesi  Meclis'ten geçti.  (Ecevit-Yılmaz-Bahçeli koalisyon yılları)
İşin ilginci;  Meclis'te bu kadar patırtılı-eğlenceli,  kafadan bardak boşaltmalı, bel altından vurmalı, bol kahkahalı,  hem izlenesi hem dinlenesi o dönemki muhalefete  Türk Medyası ve etkin güç olarak Doğan Medyası neredeyse hiç yer vermedi.  TBMM TV'yi izlemiyor olsam benim bu olaylardan zerre haberim olmazdı mesela.


O dönemin Enerji Bakanı  Cumhur Ersümer  idi.  Yakışıklı bir adamdı bence.
 (Şişman ve köylü görünümlü birinin bana yakışıklı gelmesini şaşırtıcı bulmuşumdur hep.)
Yıllar sonra bu adam,  Mesut Yılmaz  ile beraber  Yüce Divan'a mı sevkedilmeye çalışıldı ne?  Dolandırıcılıktan ve Mavi Akım'la devleti zarara uğratmaktan.

Peki Kamer Genç'e ne oldu?
Bir "çiçek sulama" olayı oldu,  Levent Kırca'ya iyi malzeme çıktı.
Kamer Genç sayesinde mal, mülk, yat, kat, yalı sahibi oldu Kırca.
Sonradan Kamer Genç hangi mekana gitse  arkasında sarışın bir 'verici' biter oldu...  Reha Muhtar Haberciliği;  magazin sululuğu ve sırıtışında kendisine sordu:  "Neden hep size oluyor/sizi buluyor bunlar?"
Tabii  kem kümledi Kamer Genç,  ne desin?
"Mavi Akım gibi enerji merkezli çıkışlarım,  bazı çevreler ve medyada rahatsızlık ..."  diye başlayan cümleler kurmaya başladığında kimse adama inanmadı elbette,  herkes pis pis sırıttı.

Amma velakin öyle oldu  böyle oldu.  Sonuçta:

* Dünya'nın en pahalı doğalgazını alıyoruz.
* Yakın çevremizde çok fazla doğalgaz ve petrol kaynağı var.
* Amerika ve Rusya  buralara ve enerji kaynaklarına sahip olmak için staratejiler geliştiriyor.
* Türkiye'den doğalgaz boru hatlarının geçmesini istemeyen güçler, Türkiye'deki terör ve yıpratıcı güçlere destek vererek arazinin güvenilirliğini kırıyor.
* Zamanında,  terörün sürekli kılınması sayesinde kurulan  OHAL güvenlik perdesi arkasında,  Güneydoğu'da nasıl bir kaçakçılık ve uyuşturucu trafiğinin hortladığını gördük.  Ergenekon gibi güçlü bir yapılanma,  bu kadar büyük paraların aktığı enerji mevzularının da çok uzağında olamaz.
* Susurluk ve Ergenekon sanığı  Veli Küçük'ün  Azerbeycan ile ilişkilerinin görünen yüzü ortada.


Daha önce de yazmıştım.  Günümüz Kemalistleri ile Fetocular arasında büyük benzeşmeler var.  Her iki grup da icazetle hareket ediyor. Birileri yularlarını ne tarafa çekse  o yana meylediyorlar.
"AKP ülkeyi satıyor"  diyenler,  aslında sadece paranın aktığı yeni çevreye tepki gösteriyor.

Bu konuda arama yaparken, yeni yapılmış bir röportaja da denk geldim.  Ayrıntısına girmek isteyen için vereyim.


Meraklısına:  (bkz:  Vikipedi'de  Mavi Akım)

Sedat Laçiner:  'Boru hatları olan ülke bölünmez'


"Rus devi Gazprom'un tek hedefi, Türkiye'ye daha çok gaz satmak ve boru hatlarını kontrol etmektir."

"Eğer 10 milyar doları  sadece boru hattı döşemeye ayırıyorsanız,
100 milyon dolarını da adam satın almaya harcayabilirsiniz.
Bu durumda  bir iki milyon dolara satın alamayacağınız insan sayısı çok azalır.  Eğer bir de o şahsın kumar borcu, sevgilisi, kaçak ilişkileri falan varsa;  bir bakanı, bürokratı, genel müdürü çok daha kolay ayarlıyorsunuz.  İşte o zaman bunlar öyle imzalar atıyorlar ki,  ülke bunun bedelini uzun yıllar çok ağır ödüyor.  Bunu pek çok ülke yaşadı. Türkiye’de de eğer bugün enerji fiyatları pahalıysa, bu, 10-12 yıl önce imzalanmış olan kötü anlaşmalardan ötürüdür.
"


1 yorum:

canilecanan dedi ki...

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi  (ÇOMÜ) eski Rektörü  Sedat Laçiner,  Resmi gazetede yayınlanan Kanun Hükmündeki Kararname  (KHK)  ile tutuklandı (Temmuz 2016) ve meslekten ihraç edildi.  FETÖ/PDY terör örgütü yapılanması içerisinde yer alıp,  üyesi bulundukları Fethullah cemaatinin üniversiteyi tamamen ele geçirmesi yönünde faaliyetlerde bulundukları belirtildi.