Bir Bakanımız, "EV'lilik ve Aile kurumu" güzellemeleri yapmış gene...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı (ASPB) Fatma Şahin, Twitter'da şöyle yazdı:
(Aile bağlarına verilen değerin, sürekli EV'lendirilerek artırıldığı bir ülke! Yeter artık bu kurum bu kadar evliliği kaldıramıyor anlasanıza!
Sanki kültürümüzün bu konuda bir eksiği varmış gibi; bir de ekranlar üzerinden "Evlilik furyası" canlı tutuluyor.)
Killing Them Softly için "O filmi görmeyin!" demiş.
"Filmden çıkmayı bile düşündüm. İğrenç, iğrenç! Bu kadar yüz kızartıcı diyaloğu hayatımda duymadım. İnsan eşiyle film seyrederken rahatsız olabilir mi? Ben oldum. Bu sanat değil."
Doğrusu benim de iğrenerek sinema salonundan çıkmak istediğim bazı örnekler olmadı değil. Yine de... "Eşinle film izlerken rahatsız olduysan, en kısa zamandan boşanın derim. Ona değil evlilik, arkadaşlık bile denmez." (@eraysecginli)
Can sıkıntısından bir ara Evlilik üzerine bazı Sorular sormuştum:
"Biz Çiftleşme ve Üremenin kadın ve erkek olmaya yettiğini düşünüyoruz. Aynı eve tıkılmanın da yuva kurmak olduğunu."
(Markar Esayan. 'Alfa erkeği ve biz...'
21 Ekim 2012, Taraf)
...........
Sevgi ve Saygının ne olmadığını çoğu zaman anne-babalarımızdan öğreniyoruz. Evlilik ve Aile, sanki bir hayal kırıklığı jeneratörü.
"Anne Baba Çocuk ve Uzaktan kumandadan oluşuyor artık çekirdek aile!"
Şu masallardaki padişahları da anlamadım. Adam kızını vercek sınav yapıyor. Sanki ÖSYM'sin amk.
"Bana kendinizden bahseder misiniz?" evlilik programı baş soru cümlesi. Cevaplardan bi şey çıkmıyoo sanki!
Orta sınıf bir ailenin düğüne harcadığı parayla, evlenen çiftin belki 5 yıl kesintisiz havyar sushi vb. şeklinde beslenmesi sağlanabilir.
"Evlilik nedir?" üzerine sürreal bir yaklaşım galiba yandaki foto :)
Neyse... En iyisi yazının başındaki Bakanımızın yaptığı gibi, Çelik ve Çeliknaz çiftine bir ömür boyu mutluluklar dilemek galiba.. Hayırlısıyla inşallah 3 tane Çelikcan'a da hayat verirlerse, Gönüllerdeki Aile Kurumu Jüri Özel Ödülü kesin onların!
(bkz: "En az üç çocuk doğurun!")
Evlendirerek aile kurumuna katkı! Hem de Çelik-Çeliknaz üzerinden? (Akıl-Fikir)
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı (ASPB) Fatma Şahin, Twitter'da şöyle yazdı:
Aile kurumuna verdikleri değerle ödül alanlar: Arçelik'in evlenen reklam kahramanları Çelik-Çeliknazlı kampanyası.
(Aile bağlarına verilen değerin, sürekli EV'lendirilerek artırıldığı bir ülke! Yeter artık bu kurum bu kadar evliliği kaldıramıyor anlasanıza!
Sanki kültürümüzün bu konuda bir eksiği varmış gibi; bir de ekranlar üzerinden "Evlilik furyası" canlı tutuluyor.)
"Mensubu olduğumuz toplumda en güçlü kurum aile'dir"gibi bir sözü vardı Hakkı DEVRİM'in. "Siyaset, Merkez Bankası, ekonomi, silahlı kuvvetler filan değil Türkiye'nin temeli Aile'dir."
Bu arada Bakanlardan söz açılmışken, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Brad Pitt'in başrolünü oynadığı
Killing Them Softly için "O filmi görmeyin!" demiş.
"Filmden çıkmayı bile düşündüm. İğrenç, iğrenç! Bu kadar yüz kızartıcı diyaloğu hayatımda duymadım. İnsan eşiyle film seyrederken rahatsız olabilir mi? Ben oldum. Bu sanat değil."
Doğrusu benim de iğrenerek sinema salonundan çıkmak istediğim bazı örnekler olmadı değil. Yine de... "Eşinle film izlerken rahatsız olduysan, en kısa zamandan boşanın derim. Ona değil evlilik, arkadaşlık bile denmez." (@eraysecginli)
Can sıkıntısından bir ara Evlilik üzerine bazı Sorular sormuştum:
- Erkekler neden baba olur ve neden eşleri hamileyken başka kadınları taciz eder/onları hamile bırakır?
- Bunlar açığa çıkınca annenin, ailenin ve asıl çocuğun hali ne olur? Bu mevzu bir sürü edebi eserin demirbaş konusudur ve asla zamanla değişmez.
- Adeta "Hayatın amacı"na dönüşmüş Evlilik goygoycusu kültürümüz, "Doğru Eş Seçimi" üzerinde neden çok az kelâm eder acaba?
"Biz Çiftleşme ve Üremenin kadın ve erkek olmaya yettiğini düşünüyoruz. Aynı eve tıkılmanın da yuva kurmak olduğunu."
(Markar Esayan. 'Alfa erkeği ve biz...'
21 Ekim 2012, Taraf)
...........
Sevgi ve Saygının ne olmadığını çoğu zaman anne-babalarımızdan öğreniyoruz. Evlilik ve Aile, sanki bir hayal kırıklığı jeneratörü.
"Anne Baba Çocuk ve Uzaktan kumandadan oluşuyor artık çekirdek aile!"
Şu masallardaki padişahları da anlamadım. Adam kızını vercek sınav yapıyor. Sanki ÖSYM'sin amk.
"Bana kendinizden bahseder misiniz?" evlilik programı baş soru cümlesi. Cevaplardan bi şey çıkmıyoo sanki!
Orta sınıf bir ailenin düğüne harcadığı parayla, evlenen çiftin belki 5 yıl kesintisiz havyar sushi vb. şeklinde beslenmesi sağlanabilir.
"Evlilik nedir?" üzerine sürreal bir yaklaşım galiba yandaki foto :)
Neyse... En iyisi yazının başındaki Bakanımızın yaptığı gibi, Çelik ve Çeliknaz çiftine bir ömür boyu mutluluklar dilemek galiba.. Hayırlısıyla inşallah 3 tane Çelikcan'a da hayat verirlerse, Gönüllerdeki Aile Kurumu Jüri Özel Ödülü kesin onların!
(bkz: "En az üç çocuk doğurun!")
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder