Andımız geri geliyormuş.
Bir arkadaşım Facebook'ta demiş ki: bıkmadıkk başa sar dur hep aynı yere dön!!!!!!!!bıktımmmm YA kabus bu
Evet, bitmeyen nakarat(ımız): “Bir ileri, (en az) bir geri!”
Doğrusu, emrederek birşeyleri sevdiren bu metin geri geldi diye sevinen de var, karşı çıkan da...
Oysa asıl sorun bizim hâlâ ANDIMIZ konuşmamız. “Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik ve bir de baktık ki” ANDIMIZ gene geri gelmiş!
Yani onca zaman “aslında bir arpa boyu yol gitmişiz.”
Ben bu konuyu taaa beş sene önce irdelemiştim. 2013 Facebook paylaşımlarımda ve aşağıda linkini verdiğim şu blog yazımın altındaki yorumlarda biz bunları incelemiştik zaten.
40 kere demekle olmaz, emirle sevilmez. Muhtemelen çoğu kişi katılmaz ama ben şu minvalde değerlendiriyorum mevzuyu:
http://canilecananlar.blogspot.com/2013/10/antimiz.html
En başından bu yana andımız tartışmasını ve andımız üzerinden siyasi pozisyon almayı lüzumsuz bulurum. Kemalizmin semptomlarını yok etmenin ülkeyi demokratikleştirmediği görüldü. Bu semptomları devam ettirmenin Kemalizmi koruyamadığı da görüldü. Boş boş işler. (Burak Bilgehan Özpek, Twitter)
Sayın Erdoğan'ın geçmişte kendi yaptığı işleri sonradan kaldırarak yine kahraman olması acayip cool bir hareket yaa (Muhammed Eminoğlu)
"Ülkenin eğitim sistemi dünya sıralamasında Pakistan'dan da geride, andımız okutalım mı okutmayalım mı derdimiz bu..
Nedir sizin bu ülkeye kastınız? Sağ sol fark etmez sizin ideolojiniz hakim olsun da isterse yerin dibine batsın! Faşist beyinlerinizde benim gördüğüm bu, yazık.. (2A)
Bir diktatör gelse sağlıksız tüm yiyecekleri yasaklasa, daha sağlıklı ama mutsuz oluruz. Özgürlük sağlıktan önemlidir, bunu her şey için düşünebiliriz. Zorla dindarlık da sekülerlik de olmaz.
(Mutlu Bulut, Facebook)