(liyâkat: Bir kimsenin iş verilmeye uygunluğu, güven duyulmasını sağlayan niteliği, işe yaraşırlık durumu, uygunluk. yeterlilik, kifayet.)
Geçen hafta Facebook'ta yapılan bir paylaşımdı bu, burada da bulunsun istedim.
« Herkes liyâkat düzeni istiyor!
Dinlediğimizde istemeyen yok.
Bu noktada iki sorun var:
Birincisi, herkes kendini liyâkatli sanıyor.
İkincisi, liyâkat isteyen herkes kendi çöplüğünde liyâkat istemiyor. »
(Atila Demirkasımoğlu)
Geçen hafta Facebook'ta yapılan bir paylaşımdı bu, burada da bulunsun istedim.
Dikkat edin, kendi okulu / iş yeri / reel hayatında hiçbir "burda işler böyle gelmiş böyle gider" yasasına karşı çıkmayan, yanlışa "yanlış" demeyen; hadi demedi diyelim, diyene de destek vermeyen; destek vermemeyi de geçtim, sessizlikle dahi karşılık vermeyip hakka sürekli karşı çıkan insanlar... Sosyal medyanın başına geçince, siyasetçiye gazeteciye ayarı verip ünlüyü - statülüyü fırçalayıp vicdanını fönlüyor ve günlük "iyi / makbul vatandaş" pozunu kesiyor.
Maskeli baloda günler böyle geçip gidiyor.