10 Ocak 2021 Pazar

TELİF HAKKI              
   (Yazılarımı izinsiz çalmadan önce)


2009'dan beri tuttuğum bu blog'da, bazen anılarımı, bazen gündemdeki olayları, bazen sanat eserlerini, bazen de bilimsel konuları paylaştım.  Yani anlayacağınız  burayı bir not defteri gibi kullandım.

Arada çok okunan bazı  "biyografik"  yazılarım da oldu.
Müzeyyen Senar, Prenses Soraya (Süreyya), Anna Nicole Smith, Michael JACKSON,  Hakkı Devrim  gibi...

Ne güzel,  zaten okunması için bunları paylaşıyorum.

Ancak keşke, resimler dahil, paragraflarca yazdıklarımı birebir kopyalarken, bir (1) kez olsun adımı VEYA site adresimi de alıntılasanız.

İrtibata geçip,  adımın anılmasını veya kaynak gösterilmesini istediğimde bana "ego yaptığım" söylenmese, üstüne bir de hakaret yemesem.


İlk kez benim yazdığım yazılar,  yıllar yıllar sonra tanımadığım kişiler tarafından benim karşıma sürülüp benden telif hakkı istenebiliyor.  "Ne var yani herkes faydalansa!"  ibaresi de bu gibi durumlarda sıkça karşılaştığım bir cevap.

Yaşadıklarım kesinlikle münferit değil.  Şu ana dek alçakgönüllü ve insanca davranana denk gelmek pek nasip olmadı.
Umarım önümüzdeki yıllarda daha olumlu sonuçlar alırım.

Tabi bu ülkede lafa baksan herkes  "liyakat"  istiyor,  ahlâksızlık ve hırsızlıktan şikayetçi.  Bu çelişkiye  "Şu Lanet  Liyâkat!"  başlığında ucundan değinmiştim zaten.

1 yorum:

Cuma Özüsan dedi ki...

maalesef çok acı bir durum. yüzsüzlük ve pişkinlik... ahlak sıfır. hayır umulur mu böyle insanlardan. bir de aklı havalarda gençler var. herkese, babası dedesi yaşındaki insanlara "kardeşim" diyorlar. büyük küçük tanımıyorlar. sorunca, dinde herkes kardeş değil mi diyorlar. sadece cehaletlerini ve küstahlıklarını ortaya koyuyorlar.