14 Ocak 2018 Pazar

 CHP nereye koşuyor?

CHP:  Kafası karışık insanların kafası karışık partisi.
Hem  "Atatürk'ün partisiyiz!"  deyip oyları sırtlanır,
kendini "en bi Atatürkçü" görür,  hem de ters kroşe yapar.
Yıllarca başkalarını  takiyye  yapmakla suçlayanların,  parti yönetimi ağırlıklı birkaç örneğine bakalım şimdi:

CHP Genel Başkan Yardımcısı:  Zeynep Altıok Akatlı  ile başlayalım.


Hanımefendi, TBMM milletvekili odalarında standart düzende mevcut bulunan Atatürk fotoğrafını odasından indirmiş;  bunları aşmak gerekiyormuş artık.  Ama  "Ata'nın partisi"nde  tepe yönetici!
"Sınırın iki yanındaki kahraman direniş"  filan...  Kafalar gidik.


"Çok yanlış bi partidesiniz Belle hanım!",  dedikten sonra gelelim dün  CHP İstanbul İl Başkanlığı'na getirilen  Canan Kaftancıoğlu'na.
Kendisi hakkında o kadar çok materyal vardı ki,  işin içinden çok uzun zaman çıkamayacağımı anlayınca,  sadece rastgele birkaçını buraya aktarmaya karar verdim sonunda.  Bakalım:


Sanane başka partiden?  Sanane başka partilerin aldığı oy oranından, hele ki başarısından?  (Bu kadın il başkanlığına oynayan bir yönetici)  Seviyorsan git söyle bence.



Başka partinin başkanını öven bir diğer CHP Genel Başkan Yardımcısı:  Erdal Aksünger



Aşağıdaki tweeti atan hanımsa  CHP Parti Meclisi (PM) üyesi  Saliha Sera Kadıgil.  Keşke herkes şu genç bayan kadar açık sözlü olsa tabi. Suriye üzerine onlarca cümle söyleyip  aslında özeti sadece şu tek cümle olan nice çok bilmişler var.
(Sonradan silmiş bu paylaşımını. Bu tarz yazıp silmeler sık karşılaşılan durumlar olduğundan,  ben görselleri paylaşmayı tercih ediyorum.)



İnsan kanından beslenen vampirler  ve  ölüseviciler!
Sizin gibiler ölen çocukları, gençleri  ve  Berkinleri  (Eren'leri)  ancak dilinize dolamak;  söylemlerinize siyasi sos, dekor olarak kullanmak üzre "elverişli ölüler"  olarak seversiniz.
Varsa yoksa  "kimlik siyaseti!   (Ve davanız!)"





"Bu cümledeki  "bizim"  kim oluyor acaba?
(Konuşmalarında sürekli olarak  "biz/siz"  diyenleri hiç sevmem)




Ermeni asıllı  CHP kadın milletvekili:  Selina Doğan
13 Mart 2016'da Ankara Güvenpark'taki bombalı saldırı sonrası yazıp sildiği tvit.  Hamfendi öldürülen insanlara değil,  sadece bombayı patlatan teröriste yanıyor;  zira  "o da bir insan".




Ankara Güvenpark'taki patlama sırasında  Sezgin Tanrıkulu  canlı yayında PKK kanalında.  (13 Mart 2016)
Kendisi CHP'nin en güçlü adamı olarak görülüyor.  "Adeta ne derse o!" diyenleri yabana atmamak gerekir.



Aşağıda karışık bazı seçkiler sunuyorum.
CHP kurultayında  Risale  okuyan cemaatçi de var  (Kâzım Güleçyüz), kendi parti başkanından Twitter'da hesap soran yönetici de...
Mehmet Bekaroğlu  vesaire...
Ayrıca Canan hanıma tekrar geri dönelim.  Kendisi belli ki ilginç bir insan ve bir o kadar ilginç bir Ergenekon yorumu var:
"Devlete sızmış virüsü gördüm!"
Canan hanım bazı açıklamalarında  "Atatürk'ün askeri değilim"  diyor,  bazı açıklamalarında ise bir anda yoldaşı oluveriyor!
Sevmiyorsan zorlama bence:  Olmuyorsa zorlamayacaksın.





Bunu ayrıca büyük boyda koymak istedim. Hep söylediğim gibi, bu gibi kişiler İslam düşmanından çok Tanrı düşmanları.  Tanrı'dan nefret eden,  Tanrı ruhuyla savaşan,  bunu da bir dolu parlak ışıltılı lafın gerisine sığıştıran nefret dolu kişiler.
Dillerine doladıkları "yüzleşme" ise bir ilüzyon. Ne gerçek bir yüzleşme ne de gerçek bir barışmayı hedeflemekteler.  Sadece etnik ayrımcılık ve post-modernizm akımının etkisinde fitne-fesat'la atomlarına kadar bölünme ve  "yem iken daha ufak yem olma"...



Bir zamanlar  Ahmet Altan ve Taraf'a ağza alınmayacak hakaretler eden malum partililerin lideri bunları diyen...

Peki buradan da çıkartılması gereken dersler yok mu?

Zamanında forum sitelerinde  Ahmet Altan  yazıları paylaşanlarla  -dinci olup olmadığına bakmadan-  "FETOŞ FETOŞ!!"  diye alay edenler,  şimdi bu adamı  kanatsız melek  ve dahi  "demokrasi kahramanı" yapacaklar  az kaldı.


KK'nın tek amacı onu kasetle oraya getirenlere yaranmak gibi duruyor.

Selin Sayek Böke,  Ümit Kocasakal,  İlhan Kesici,  Mehmet Bekaroğlu,  Canan Kaftancıoğlu,  Sezgin Tanrıkulu,  Dursun Çiçek, vesaire...
CHP kel alaka insanlar topluluğuna döndü Kılıçdaroğlu döneminde.  Tam yamalı bohça.

"Kemal Kılıçdaroglu chpye tasfiye icin geldi,  gorevinde cok basarili o yuzden genel baskanligi birakmamak icon her seyi yapar"  demiş Twitter'da birisi.  (sobek)

Chp:  cemaatci veya kürtçü olup belediyelerden rant kovalayanlarin bulusma noktasi.  Bu ucune İlhan Selcuklu, Ataturklu anlamlar yuklemeyin artik sene 2018 oldu.  (bkz)

"Yunan'a boş adacıklar için horozlanan Kılıçdaroğlu!  İstanbul CHP işgal edilmiş sen kılıcını çek de partini kurtar! Yoksa partin de sen de gidiyorsunuz! Sen evini süpür hele!  Yapamayacaklarına değil, yapman gerekenlere odaklan yavrum!   Seçim kazanma ihtimalin yok da,  seçime girme ihtimalin de kalmayacak!  İşte bu tip horozlanmalara horozoşlaşma diyoruz!"
(Atila Demirkasımoğlu  -  15 Ocak, Facebook)


"Cahiller CHP'ye oy vermez."   Bu da Anne sözü  :))
(Eklemelerim sürebilir)

2 yorum:

canilecanan dedi ki...

Kasım 2019'da  Ahmet Altan hapisten çıktı.
"Çıkmalıydı-Çıkmamalıydı"  tartışmaları sürüp giderken,  belirtmek isterim ki,  yazıda da not düştüğüm gibi,  kendisi  "demokrasi kahramanı"  ilan edildi bile...
Bu muhalefet iyice sıyırdı!

canilecanan dedi ki...

Argo tabirle dandik bir dava sebebiyle (ve muhalif olduğu için) yıllardır hapiste olan bir gazeteci adamın serbest kalması olumlu bir gelişme elbette.  Ancak Ahmet Altan'ın topluma vermesi gereken ciddi bir hesap var!

Ergenekon ve Balyoz davalarının arkasından gelen Askeri Casusluk davası da nihayete erse idi,  talan edeceklerdi tamamen.  Bu davalar birilerini tasfiye etmek için yapıldı. Yargılanıp sahte hukukla el çektirilen askerler sayesinde Cemaatin adamları yukarı doğru çıktı.
Bile isteye ülkeyi yeniden dizayn  ve  The Cemaat  eliyle toplumsal mühendislik projesinde yer alan birisi Ahmet Altan ve "demokrasi kahramanı"?