Bazen "Neden?" diyorum; "Neden kadınlar, sanat, Tanrı ve tüm soyut özlemlerimiz, kuytularımız; Ruhumuzu arındıran, bize neş'e veren Müzik, Aşk ve mizah, veya dinmez yenilgilerimiz üzerine yazmıyorum? Sonuçta bunlar daha evrensel ve ölümsüz değil mi?"
Üstelik bu bloga «Ve Tanrı kadını yarattı» diye başlamış biriyim. Neden devamını getirmiyorum?
Yahut okumayı çok sevdiğim "biyografi" türünden neden paylaşımlar yapmıyorum?
"Siyaset denen iki ucu boklu değnek ve bütün bu gündem yazıları (Gündem'ler) neden?"
Ne kalacak bizden geleceğe? Adımız hatırlanacak mı ki?
Sürekli siyaset üzerine konuşan, dünyayı ve insanlığı siyasetlerin-siyasetçilerin kurtaracağına inanan, durmadan kendini kandıran acıklı bir üçüncü dünya ülkesi ("Ne yerde ne de gökte, iki arada bir derede diyarı") insancıklarına dönüşmedik mi adım adım?
Hangi değerler ve birikim ile meydan okuyacağız Dünya'ya?
Elimizde ne kaldı ki çene ishali'nden başka?
Nasıl arınacağız irinleşmiş riyasetlerden, kaçınılmaz çürümeden?
(Lauri Blank painting)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder