Haziran Günlüğü
"Hep yarım olmak...
Ya çok erken ya çok geç kalmışların sendromu."
Corona bize aşırı pimpirikli ve "her şeyi yalnız ben birilim" diyenlerle yeni çağda yürüyemeyeceğimizi gösterdi. Kalp krizi geçireni umursamayan kitle, "sosyal mesafe" diye kastıran teyze için hizaya geçti. Geçen gün metroda yaşadığım bir olaydı:
Mecburi sebeplerden ötürü uzun zaman sonra ilk kez metroyu kullandım. İnanılmaz kalabalıktı. Çok şaşırdım, zira okulların açık olduğu normal kış döneminde bile olmadığı kadar kalabalıktı araçlar. İnanılmaz yorgundum ve saatlerdir dışarıda ayakta olduğumdan sıcaktan bayılmak üzereydim. Neyse ki 1 boş yer gördüm, sevinerek oturdum ki yanımdaki yaşlı teyze elindeki bastonu yere vurarak "SOSYAL MESAFE KIZIM, LÜTFEN SAYGILI OLALIM!" dedi; kalktım.
Benden az sonra teyzenin yanına izbandut (yarma) gibi bir adam oturdu, teyze bir şey diyemedi. Söyleyeceklerim bu kadar.
Ben bir kalp hastası olarak artık bu Corona teröründen çok darlandım. Ağzına kadar dolu, inanılmaz kalabalık bir metroya kendi rızanla biniyorsun; ve biner binmez çevrendeki herkesi "SOSYAL MESAFE!" diye hizaya çekiyorsun, olmazsa kavga çıkarıyorsun.
İçeride adım atacak yer yok, kadın "mesafe" diyor!
Problem, sorun kaynağı, aşırı hassasiyet ayağına gerginlik jeneratörü insanlardan bıktım. Normal ve sıradan insan arıyorum. Kaprissiz ve eziksiz olsun lütfen.
Mevcut şartlarda evliliklerin de, arkadaşlıların da fazla sürmemesi ve sallanması şaşırtıcı değil.
“Dünya gözümüzün önünde daha önce hiçbir nesilin tanık olmadığı bir hızla değişiyor. Buna tanık olmak, son hızda çalışan çamaşır makinesinin içinde olmak gibi hissettiriyor.”
Paw hanım. Pati Hakları
“İnsanlara bir problemimizi açınca ve istediğimiz tepkileri alamayınca kızıyoruz; çünkü gerçekten anlamıyorlar. Kendi tecrübesi farklıdır ya da empati yeteneği yoktur ya da meselesi sen değilsindir. O yüzden konuyu açmayacaksın. İçine atacaksın, anlatmayacaksın.”
(@coffeebreeaak - Twitter)
"Yorgunluktan ve stresten ölüyorum. Sevgi kırıntıları içinse minnettarım."
"Hep yarım olmak...
Ya çok erken ya çok geç kalmışların sendromu."
"Çok geciken veya zamansız gelen şeyler çok yoruyor."
"Hayat hikayemin kısa özeti: Ya tavşan ya kaplumbağayım. Buyum. Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim."
Corona bize aşırı pimpirikli ve "her şeyi yalnız ben birilim" diyenlerle yeni çağda yürüyemeyeceğimizi gösterdi. Kalp krizi geçireni umursamayan kitle, "sosyal mesafe" diye kastıran teyze için hizaya geçti. Geçen gün metroda yaşadığım bir olaydı:
Mecburi sebeplerden ötürü uzun zaman sonra ilk kez metroyu kullandım. İnanılmaz kalabalıktı. Çok şaşırdım, zira okulların açık olduğu normal kış döneminde bile olmadığı kadar kalabalıktı araçlar. İnanılmaz yorgundum ve saatlerdir dışarıda ayakta olduğumdan sıcaktan bayılmak üzereydim. Neyse ki 1 boş yer gördüm, sevinerek oturdum ki yanımdaki yaşlı teyze elindeki bastonu yere vurarak "SOSYAL MESAFE KIZIM, LÜTFEN SAYGILI OLALIM!" dedi; kalktım.
Benden az sonra teyzenin yanına izbandut (yarma) gibi bir adam oturdu, teyze bir şey diyemedi. Söyleyeceklerim bu kadar.
"Bu kadar" dedim ama...
Ben bir kalp hastası olarak artık bu Corona teröründen çok darlandım. Ağzına kadar dolu, inanılmaz kalabalık bir metroya kendi rızanla biniyorsun; ve biner binmez çevrendeki herkesi "SOSYAL MESAFE!" diye hizaya çekiyorsun, olmazsa kavga çıkarıyorsun.
İçeride adım atacak yer yok, kadın "mesafe" diyor!
Problem, sorun kaynağı, aşırı hassasiyet ayağına gerginlik jeneratörü insanlardan bıktım. Normal ve sıradan insan arıyorum. Kaprissiz ve eziksiz olsun lütfen.
Mevcut şartlarda evliliklerin de, arkadaşlıların da fazla sürmemesi ve sallanması şaşırtıcı değil.
“Dünya gözümüzün önünde daha önce hiçbir nesilin tanık olmadığı bir hızla değişiyor. Buna tanık olmak, son hızda çalışan çamaşır makinesinin içinde olmak gibi hissettiriyor.”
Paw hanım. Pati Hakları
“İnsanlara bir problemimizi açınca ve istediğimiz tepkileri alamayınca kızıyoruz; çünkü gerçekten anlamıyorlar. Kendi tecrübesi farklıdır ya da empati yeteneği yoktur ya da meselesi sen değilsindir. O yüzden konuyu açmayacaksın. İçine atacaksın, anlatmayacaksın.”
(@coffeebreeaak - Twitter)
3 yorum:
Şu çelişki acaba kimsenin dikkatini çekmiyor mu?
Maske mecburi-şart, ama yeme-içme yerlerinde, lokanta ve popüler cafe'lerde insanlar maskeyi (mecburen) çıkarmış durumda. Yemekten sonra uzun sohbetler yapılırken de maskeler inik.
Paranı ödediysen NO PROBLEM. Fakat sokakta maskesiz yürüyemezsin.
Çelişki olduğu doğru ancak aynı iş yerinde çalışan yada aynı aileyle mensup olması şartı var
Bence tüm virüslerin en önemli kaynağı toplu ulaşım bunun için iki teknik düzenleme gerekli
Birincisi ağırlık sensörü
İkincisi tüm camların yaz kış kapanmasını engellemek
Maslow'un ihtiyaçlar piramidini incelerseniz, piramidin ilk sırasındaki fizyolojik ihtiyaçları karşılamak için bir şekilde çarkın dönmesi lazım.
Yorum Gönder